Meme Hastalıkları
Meme Dokusu Normalde Nasıldır?
Meme, epitel dokuya eşlik eden fibröz ve destek dokulardan, salgı bezlerinden ayrıca değişken miktarda yağ dokusundan oluşmuş; bol miktarda kan ve lenf damarı ile beslenen bir yapıdır. Vücudun göğüs ön duvarında pektoral bölgede yerleşmiş olup, yaklaşık olarak 2. ve 7. kaburgalar arasında sağ ve sol olmak üzere iki adet bulunur. Anatomik varyasyonlar, meme dokusunun yerleşiminin sağ veya solda ya da her iki yönde birden farklı olmasına neden olabilir.
İçindekiler
- Meme Dokusu Normalde Nasıldır?
- Memenin Dönemlere Göre Gelişimi Ve İşlevi Nedir?
- Meme Hastalıklarında Hekime Başvuru Nedenleri Nelerdir?
- Kendi Kendine Meme Muayenesi Nedir, Nasıl Yapılır?
- Hekim Tarafından Meme Muayenesi Nasıl Yapılır?
- Meme Hastalıkları Nelerdir?
- Fibrokistik Bozukluk Nedir?
- Fibroadenom Nedir?
- Meme Kanseri Nedir?
- Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
- Meme Kanserinde Genetiğin Rolü Nedir?
- Meme Kanserinde Tanı Nasıl Konulur?
- Mamografi Nedir, Ne Zaman Çektirmeliyim?
- Meme Kanserinin Evreleri Neden Önemlidir?
- Meme Kanseri Çeşitleri Nelerdir?
- Meme Kanserinin Tedavisi Nasıldır?
- Meme Kanserinde Tedavinin Seyrine Nasıl Karar Verilir?
- Meme Kanseri Önlenebilir Bir Hastalık mıdır?
Her memede, süt üretiminden sorumlu olan, sayısı değişebilmekle birlikte 5 ila 15 adet arası lob bulunur. Her bir lob kendi içinde, daha küçük birimler olan 15-20 adet lobüle ayrılırlar ve her bir lobülün içinde esas süt üretimi ile görevli küçük süt kesecikleri bulunur. Süt keseciklerinden çıkan ince süt kanalları, memenin ön kısmına doğru birleşerek memenin ortasındaki koyu renkli bölge olan areolada meme başına açılırlar. Süt, bu kanalcıklardan gelerek meme ucuna boşalır.
Dıştan deri ile kaplı olan bu doku, içten pektoral kaslar aracılığı ile kaburgalara tutunur. Cooper bağları ise, memeye desteklik sağlar ve süt üreten kesecikleri birbirine bağlar.
Kadında meme dokusu yaşam boyu değişim gösterir. Adet dönemleri, gebelik, emzirme, menopoz, kullanılan ilaçlar ve hormonal düzensizlikler meme dokusunun büyüklüğü, şekli ve yapısı üzerinde etkilidir.
Meme dokusunun lenf sıvısı aksiller lenf nodlarına(koltuk altı lenf bezleri) dökülür. Meme hastalıklarında koltuk altı lenf bezlerinde ağrılı veya ağrısız bir büyüme gözlenir. Aksiller lenf nodlarının eksizyonu (çıkartılması) ve patolojik analizi( hastalıksal incelenmesi) meme kanserinin evrelendirilmesi ve tedavisinde oldukça önemlidir.
Memenin Dönemlere Göre Gelişimi Ve İşlevi Nedir?
Memenin gelişimi ve işlevi, öncelikli olarak östrojen ve progesteron adı verilen iki hormonun denetimi altındadır. Memenin işlevleri, bu iki hormonun değişen seviyeleri çerçevesinde gerçekleşir. Bebeklik ve çocuklukta bu hormonların seviyeleri düşüktür; memede lobül yoktur, bez yapısı gelişmemiştir. Menarşı takip eden dönem ile birlikte, memenin yağ doku oranı artar, areola rengi koyulaşır, lobüller gelişir ve meme olgun biçimine kavuşur.
Her bir menstrüal siklusta, östrojen ve progesteron hormonlarının etkisiyle, süt kesecikleri genişler, kesecik hücreleri şişer ve meme dokusu ödemli bir hal alır. Premenstrüal sendromun memeye ait bulguları; ağrı, hassasiyet ve fizik muayenede nodül varlığıdır.
Gebelik süresince östrojen ve progesteron seviyelerinin yüksekliği, süt kesecikleri ve lobüllerin genişlemesine ve süt üretiminden sorumlu hücre sayısının artışına olanak sağlar. Bu süreçte memeye ihtiyacı olan enerjiyi sağlayabilmek için memeye giden kan damarları da genişler. Böylece annenin bebeğine süt üretmesi için gerekli zemin hazırlanmış olur. Gebeliğin daha ilerleyen dönemlerinde ise, ön hipofiz bezinin salgıladığı prolaktin hormonu aracılığı ile memede laktasyon(süt üretimi) başlar. Üretilen ilk süte kolostrum adı verilir ve bebeği hastalıklardan koruyan, antikor ve immunglobulinlerce zengin bir bileşime sahiptir.
Doğumdan sonra aniden düşen östrojen ve progesteron seviyeleri, prolaktin hormonunun etkisini kolaylaştırır, süt üretimi artarak devam eder. Bebeğin annesini emmesi ile prolaktin hormonunun salgılanması artarken, arka hipofiz bezinden de oksitosin adlı bir hormon salgılanmaya başlar. Oksitosin, süt kesecik ve kanalları çevresindeki kas ve epitel dokunun kasılmasını ve sütün dışarı çıkmasını sağlar.
Menopoz döneminde ise, östrojen salgısının azalması ve ovaryumun işlevini yitirmesi ile, süt kesecikleri, lobüller ve memenin destek dokusu değişime uğrayarak yerini yağ dokusuna bırakır.
Meme Hastalıklarında Hekime Başvuru Nedenleri Nelerdir?
Meme hastalıklarında, hastanın hekime başvurma nedeni en sık olarak hastanın kendisinin fark ettiği bir meme kitlesinin varlığıdır. Diğer nedenler ise; meme ağrısı, meme başı akıntısı ya da memede ödem varlığı veya dokuda meydana gelen renk ve boyut değişiklikleridir. Bu noktada, kendi kendine meme muayenesi(KKMM), erken teşhis olanağı sağlaması açısından oldukça önemlidir.
Kendi Kendine Meme Muayenesi Nedir, Nasıl Yapılır?
Memedeki kitlelerin yaklaşık %50'si, kadınlar tarafından kendi kendine meme muayenesi (KKMM) sırasında fark edilir. Bazı kitlelerse tesadüfen fark edilir, tesadüfen fark edilen kitleler, çoğu kez ilerlemiş bir meme kanseri ile ilişkili çok büyük kitlelerdir. Kendi kendine meme muayenesini bilen ve uygulayan bir kadın, kitleyi henüz çok büyümemişken tespit edebilir, bu sayede, erken tanı ve tedavi ile tam anlamıyla iyileşme sağlanabilir. Dolayısıyla, 20 yaşın üzerindeki her kadın KKMM uygulayabilmelidir.
KKMM, meme dokunuzun yapısını ve görünümünü tanıyabilmeniz ve meydana gelecek değişimleri fark edebilmeniz için ayda bir kez yapılmalıdır. Adet gören kadınlarda, KKMM nin yapılacağı gün, memedeki şişlik ve hassasiyetin azaldığı bir dönemde, adet başlangıç gününden itibaren 5 ila 7 gün sonra yapılmalıdır. Adet görülmüyorsa, ayın herhangi bir günü seçilebilir.
1)Ayna karşısında gözle değerlendirme: KKMM'nin ilk aşaması, memenin ayna karşısında izlenmesidir. Her iki kol serbest durumdayken, ayna karşısında hafifçe sağa ve sola dönerek her iki meme gözlenir. Bu aşamada meme dokusunda, ciltte ve areolada herhangi bir şekil, renk ya da biçim değişikliği olup olmadığı her iki meme kıyaslanarak incelenmelidir.
İlk aşamada yaptığımız gözlemin aynısı, bu kez kollar yukarıdayken veya başın arkasında birleştirilmiş pozisyonda iken tekrarlanır. Her iki meme ve meme başına ek olarak koltuk altları da herhangi bir şişlik olup olmadığı hususunda incelenir.
Ardından eller leğen kemikleri üzerine(bele) bastırılır, omuzlar hafifçe öne eğik olacak şekilde meme derisinde herhangi bir portakal kabuğu görünümü, çekinti ya da çökme olup olmadığı incelenir.
2) Memenin palpasyonu (elle değerlendirme): Yatar pozisyonda, duşta, ya da ayna karşısında yapılabilir. Elle muayene sırasında, meme, meme başları, koltukaltı bölge ve meme çevresi incelenmelidir. Muayene sırasında kayganlığı artırmak ve normal dışı oluşumları daha iyi farkedebilmek için sabun ya da losyon kullanabilirsiniz.
Elle muayene, elinizin serçe ve baş parmağı dışında kalan üç orta parmağının gövdesi ile küçük dairesel hareketler yardımıyla yapılır. Sağ meme sol el kullanılarak, sol meme ise sağ el kullanılarak muayene edilmelidir. Tüm memeyi muayene ettiğinizden emin olmak için şu yollardan birini izleyin: a)Elinizi hiç kaldırmadan, köprücük kemiğinden başlayarak birbirine paralel dikey çizgiler çizin b)Salyangoz biçiminde iç içe geçen daireler çizerek ilerleyin. c)Meme başına doğru çizilen hayali okları takip ederek muayenenizi tamamlayın.
Elle muayene, ilk olarak memenizin yapısını tanımanızı sağlar. Meme dokusu içinde hissettiğiniz her yapı, anormal değildir. Elinize gelen kitleler genellikle kendi meme dokunuza ait olağan yapılardır. Bu nedenle ayda bir yapacağınız KKMM'nde odak noktanız, bir önceki KKMM'den farklı olarak hissettiğiniz kitleler olmalıdır.
3)Meme başında akıntı değerlendirmesi: Son basamakta meme başı baş ve işaret parmağı arasında hafifçe sıkılarak akıntı olup olmadığı kontrol edilir. Bu işlemi yapan el, önceki işlemlerde olduğu gibi sağ meme için sol el, sol meme için ise sağ el olmalıdır.
KKMM'de hangi durumlar hekime başvuru nedenidir?
- Meme derisinde buruşukluk, çekilme, sarkma, renk değişimi
- Memede anormal çıkıntı veya şişlik
- Meme ucunda buruşukluk, çukurlaşma, renk değişimi
- Bir memede anormal büyüme ya da sarkma
- Boyun, meme ve koltuk altı lenf bezlerinde büyüme
Özetle, memenizde bir önceki KKMM'de olmayan bir değişim olduğunu hissettiğiniz bir durumda gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun.
Hekim Tarafından Meme Muayenesi Nasıl Yapılır?
Hekiminiz şikayetinizi dinledikten sonra, tıpkı sizin kendi kendine meme muayenesinde yaptığınız gibi, meme dokusunu önce gözlemleyecek, sonra orta üç parmağının gövdesi aracılığı ile memeyi ve çevre lenf dokularını palpe ederek inceleyecek. Gerekli görürse mammografi, biyopsi gibi tanıya yönelik bazı testler isteyecektir. Menstrüasyon süresince her iki meme aşırı duyarlı ve dolgun olduğundan meme muayenesi için hekiminize menstrüasyon(adet kanaması) sonrası gitmeniz, hekiminizin daha etkin palpasyon yapmasını ve daha doğru bir değerlendirme elde etmesini sağlayacaktır.
Meme Hastalıkları Nelerdir?
Memede ağrı, kitle, akıntı gibi şikayetleri olan bir kimsenin aklına ilk olarak meme kanseri gelir. Oysa memenin iyi huylu hastalıklarının ve buna bağlı ağrının(mastalji) görülme oranı kanserden daha yüksektir. İyi huylu meme hastalıkları; fibrokistik değişiklikler, meme kistleri, fibroadenom, mastit ve meme abseleri, granülamatöz mastit, filloid tümör, sklerozan adenozis, yağ nekrozu, meme başı değişiklikleri, intraduktal papillom, ve enfeksiyonlardır.
Fibrokistik Bozukluk Nedir?
Tüm yaş grupları içinde en sık görülen meme hastalığıdır. Kronik kistik mastit de denilir. Esasen fibrokistik bozukluk terimi, bazı benign (iyi huylu) değişimleri tanımlar. Memeler, ilerleyen yaşla birlikte birtakım değişiklikler geçirir. Memede, çok küçük ya da 5 cm gibi büyük boyutlu kistler oluşabilir, meme dokusu daha sert ve kaba bir hal alır, cilt altında yumrular oluşabilir. Bu değişimler, ağrı eşliğinde ya da hiç ağrı duyulmaksızın gerçekleşebilir. Hastanın detaylı bir muayenesi, varsa ağrısının geçirilmesi, kansere dair şüphelerinin giderilmesi gerekli ve yeterlidir.
Fibroadenom Nedir?
30 yaş altı kadınlarda en sık görülen meme neoplazmıdır, tüm yaşlarda görülebilir. Fizik muayenede, soliter, yumuşak, düzgün kenarlı ve mobil yuvarlak kitle palpe edilir. Boyutları 1cm'den 10cm'ye dek ulaşabilmekle birlikte, menstrüal siklus boyunca ve yaşla birlikte boyutları değişebilir.
Fibroadenom varlığı, meme kanseri riskini artırmaz. Fibroadenom bazen meme kanserine ya da prekanseröz özellik gösteren Filloides Tümör'e benzerlik göstermesi ve nadiren de olsa karıştırılabilir oluşu nedeniyle önemlidir. 20 yaş altındaki kadınlarda herhangi bir şüphe varsa ince iğne biyopsisi ya da ekzisyonel biyopsi yapılır. Daha ileri yaşlarda risk faktörü varsa, kitle gerilemiyor ya da büyüyorsa ince iğne aspirasyon biyopsisi ya da ekzisyonel biyopsi yapılır.
Meme Kanseri Nedir?
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanseri, erkeklerde de görülebilen bir kanser türüdür. Günümüzde her 8 kadından birinde meme kanseri gelişmektedir.Kadınlarda erkeklere oranla 150 kat daha sık görülen meme kanseri hormon bağımlı bir tümördür.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
Geç menarş(adet görme), erken menopoz ve genç yaşta doğum, hormona bağımlı gelişen meme kanseri riskini belirgin bir düzeyde düşürür.
Beslenme ve yaşam tarzı, spor ve diğer alışkanlıklar meme kanseri gelişme riski açısından incelenmeye devam eden tartışmalı konulardır.
30 yaş öncesi terapötik radyasyon almış kadınlarda, anne ve kız kardeşlerinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda risk belirgin bir biçimde artış gösterir.
Meme Kanserinde Genetiğin Rolü Nedir?
Meme kanseri yaklaşık %10 oranında ailesel geçiş gösterir.Bu oranın yaklaşık %5'inden BRCA-1 gen mutasyonu sorumludur. BRCA-1 mutasyonu, kadınlarda meme ve over kanseri risk artışından, erkeklerde ise prostat kanseri risk artışından sorumludur.BRCA-2 gen mutasyonu ise kadın ve erkeklerde artmış meme kanseri riski ile ilişkilidir. Nadiren p-53, hCHK2 ve PTEN germ öncülleri mutasyonları ailesel kaynaklı meme kanserinden sorumlu olabilir. Gen mutasyonlarının hastalığın seyrinde kendini ifadesi ise farklı biçimlerde ortaya çıkabilir.
Meme Kanserinde Tanı Nasıl Konulur?
Meme kanserinin kesin tanısı ancak ve ancak biyopsi ile konulabilir. KKMM ile, palpasyonla ya da mamografi ile fark edilen bir nodülü olan hastada nodülü tanımak için biyopsi uygulanır. Kitle, aspirasyon ile kayboluyorsa, kansız bir sıvı ile dolu bir kist yapısında ise, rutin taramaya devam edilir. Eğer kitle aspirasyonda kanlı bir sıvı içeriyorsa, rezidüel bir kitle halinde kalıyor ise mamografi ve ekzisyonel biyopsi(kitlenin çıkarılması) yapılır.
Mamografi Nedir, Ne Zaman Çektirmeliyim?
Mamografi, meme dokunun X ışınları altında görüntülenerek incelenmesi yöntemidir. Aspirasyonda kitle solit çıkarsa, hastaya mamografi çekilir ve kitlenin malign(kötü huylu) ya da benign(iyi huylu) oluşu değerlendirilir.
Bunun yanında mamografi esas olarak meme kanserini erken teşhis için kullanılan bir tarama testidir. 50 yaşından itibaren yılda bir kez yapılan tarama mamografisi hayat kurtarıcıdır.
Meme Kanserinin Evreleri Neden Önemlidir?
Meme kanserinde uygulanacak tedavinin planı hastalığın evresine göre belirlenir. İyileşme ise hastalığın evresine ek olarak tümörün özelliklerine, bazı gen mutasyonlarının varlığına ve östrojen reseptör ekspresyonuna bağlı olarak değişim gösterir. Meme kanseri yüksek yayılım gösteren bir kanser türüdür; sıklıkla kemik, akciğerler, karaciğer ve beyin olmak üzere tüm dokulara yayılabilir.
Meme Kanseri Çeşitleri Nelerdir?
Meme kanseri, meme doku içerisinde çevre dokudan farklı yapıda hücrelerin çoğalmasıdır. Meme dokusu lobuluslar ve süt kanallarını içerir. Meme kanseri de temel olarak bu iki yapı içerisinde gelişir. Kanser hücreleri bu dokulardan herhangi birini ya da her ikisini birden istila etmiş olabilir. Meme kanseri süt kanallarında görülürse, duktal kanser; meme kanseri süt bezlerinde görülürse lobüler kanser olarak adlandırılır. Duktal kanserin görülme sıklığı oldukça yüksektir.
Meme Kanserinin Tedavisi Nasıldır?
Meme kanseri tedavisinde cerrahi yöntemler, radyasyon, kemoterapi ve hormon tedavisinden faydalanılır.
Cerrahi yöntemler, kanser hücreleri içeren dokunun çıkartılması işlemidir. Meme dokusunun bazen yalnızca kanserli kısmı çıkartılır, bazen meme dokusunun tamamı çıkartılır, bazen de meme dokusuna ek olarak göğüs kasları ve koltukaltı lenf bezleri de çıkartılır.
Lumpektomi, yalnızca kanserli bölgenin(tümör) ve çevresindeki küçük bir meme dokusunun, aynı taraf koltukaltı lenf bezleri ile birlikte çıkartılmasıdır. Segmental mastektomi, memedeki tümörün ve çevresindeki meme dokusunun, tümörün altındaki göğüs kaslarını çevreleyen zar kısım ve aynı taraftaki koltukaltı lenf bezleri ile birlikte çıkartılmasıdır. Basit mastektomi, memenin tamamının çevre yağ dokusu ve meme derisinin aynı taraftaki koltukaltı bezleri ile birlikte çıkartılmasıdır. Modifiye radikal mastektomi, tüm meme dokusunun, göğüs kaslarını örten zar ve aynı taraf koltukaltı bezler ile birikte çıkartılmasıdır, bazen göğüs kasları da kısmen çıkartılabilir. Radikal mastektomi, tüm memenin göğüs kasları ve koltukaltı lenf bezleri ile birlikte çıkartılmasıdır. Tümör, göğüs kaslarına sıçramışsa tercih edilir.
Radyasyon, düşük frekanslı ve yüksek enerjili ışınların tümör hücrelerini öldürmesi ve geriletmesi esasına dayanır. Kullanılan yüksek enerjili ışınlar bazen bir makina aracılığıyla sağlanır, bazen de vücuda verilen radyoizotopun dokuda dağılmasıyla sağlanır.
Kemoterapi(ilaç tedavisi), Oral(ağızdan) ya da parenteral(damardan) yol ile verilen ilaç, kan dolaşımına katılarak memedeki veya tümörün dağıldığı başka dokulardaki kanser hücreleri üzerinde etkilidir. Kemoterapi sistemik bir tedavi şeklidir, tüm vücudu etkiler ve sağlıklı dokuya da zarar verir. Bu nedenle hastanın kemoterapi alacaksa kaç kür kemoterapi alacağı uzman bir hekim tarafından, hastaya ve tümöre ait özelliklere göre planlanarak belirlenir.
Hormon tedavisi, sıklıkla östrojen hormonu salgısını ve etkilerini azaltma amaçlı kullanılır. Östrojen, meme kanserinde tümör hücrelerinin büyümesine yol açan bir etkiye sahiptir. Bu nedenle ağızdan verilen bir ilaçla östrojen yapımı, etki yolağı ya da etki mekanizması durdurulmaya çalışılır. Bir diğer seçenek ise östrojen üretiminden sorumlu bezlerin ameliyatla çıkartılmasıdır.
Meme Kanserinde Tedavinin Seyrine Nasıl Karar Verilir?
Tedavinizin nasıl bir seyir izleyeceği, tümörün cinsine, yerleşimine, büyüklüğüne, hastanın özelliklerine bağlı olarak uzman bir hekim tarafından belirlenir.
Meme Kanseri Önlenebilir Bir Hastalık mıdır?
Meme kanserini kesin olarak önlemenin bir yolu yoksa da, sigara alkolden uzak stressiz bir yaşam, sağlıklı bir yaşam tarzı, egzersiz ve beslenme biçimi tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de koruyucu özelliktedir. Tarama testlerinizi zamanında yaptırmak da erken tanı için çok önemlidir. Meme kanserinde erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu unutmayın.
Memede Şüpheli Lezyon Ne Demek?
Görüntüleme teknikleri esnasında memede şüpheli bir lezyon saptandığında kanser mi yoksa başka bir oluşum mu olduğunu anlamak için hücreler incelenmelidir. Bunun için parça alınması(biyopsi) lezyonun durumunun anlaşılması açısından önemlidir.
Memede Enfeksiyon Belirtileri Nelerdir?
Meme enfeksiyonu (mastit) belirtileri şu şekilde sıralanabilir;
- Memede hassasiyet ve şişlik hisleri
- Memede normalin dışında sıcaklık hissi
- Memede kaşıntı ve meme yüzeyinin kalınlaşması
- Sürekli olarak ya da emzirme sırasında ağrı veya yanma
- Meme yüzeyinde kızarıklık
- Meme ucunda yara ya da yaralar
- Halsiz ve yorgun olmak
- Yüksek ateş
Memede Şişlik ve Dokununca Acıma Neden Olur?
Meme dokusunda görülebilen enfeksiyonlar, memenin iltihaplanmasına ve memede irin birikimine yol açar. Genellikle bakteri kaynaklı ve apse biçiminde kendini belli eden bu hastalık memede şişlik ve ağrının önde gelen sebepleri arasında bulunur.
Memede Kireçlenme (Mikrokalsifikasyon) Ne Demek?
Meme kireçlenmeleri memede ve tiroid gibi bazı organların hastalıklarında ve kanserlerinde oluşan 0.1 ile 0.5mm. boyutları arasındaki kalsiyum çökeltileri olarak ifade edilebilir.
Memede Ağrı Sızı Neden Olur?
Hormonlarda dengesizlik, memede fibrokistik hastalıklar, yanlış beslenme alışkanlıkları, kas-iskelet sorunları, mondor hastalığı, travmalar, ilaç yan etkileri, memede kitlesel lezyonları, emzirme ile ilişkili sorunlar memede ağrıya sebep olabilir.
Memede Kist Varsa Ne Olur?
Meme kontrolü sırasında kitle hissedilmesi sık rastlanan bir durumdur. Bu kitleler çoğunlukla memede ortaya çıkan iyi huylu kistlere, fibroadenomlar gibi solid kitlelere, travmaya bağlı yağ nekrozuna ve enfeksiyona bağlı şekilde ortaya çıkabileceği gibi; meme kanseri bulgusu da olabileceği için kadınlarda büyük bir korkuya neden olabilirler.